Tüketim: Sadece Satın Almak mı, Yoksa Bir Bağ Kurma Biçimi mi?
- NESLIHAN CALISKAN
- 25 Şub
- 2 dakikada okunur

Tüketim, yalnızca maddi bir eylem olarak görülse de, aslında bireyin kimlik inşasında ve sosyal bağlarını şekillendirmesinde önemli bir rol oynar. Peki, tüketim sadece bir ihtiyaç mı, yoksa daha derin psikolojik süreçlerle mi bağlantılı?
Aşırı Tüketimin Psikolojik Kökenleri
Aşırı tüketim, sadece bir alışkanlık değil, bilinçdışı süreçlerle şekillenen bir doyum arayışı olabilir. Çocukluk yıllarında alınan sevgi ve kabul görme biçimi, yetişkinlikte kendimizi nasıl değerli hissettiğimizi belirler. Eğer bir birey, sevginin başarı, dış görünüş veya maddi unsurlarla ilişkili olduğu bir ortamda büyüdüyse, yetişkinlikte de değerini dışsal unsurlarla kanıtlama eğiliminde olabilir. Bu da sürekli alışveriş yapma, statü sembollerine yönelme ve dış görünüşe aşırı önem verme şeklinde kendini gösterebilir.
Winnicott ve Sahte Benlik
Ünlü psikanalist Donald Winnicott’un "sahte benlik" kavramı, bireyin kendi içsel ihtiyaçlarından çok, çevresinin beklentilerine uyum sağlamak için geliştirdiği bir yapıyı ifade eder. Eğer kişi, içsel doyumdan uzak, başkalarının onayıyla var olan bir benlik geliştirdiyse, tüketimi bir kimlik aracı olarak kullanabilir. Lüks markalara yönelmek, sosyal medyada kusursuz bir imaj sergilemek ya da sürekli yeni şeyler satın almak, kişinin kendini değerli hissetme çabasının bir uzantısı haline gelebilir. Ancak bu noktada kritik bir yanılgı ortaya çıkar: Sahip oldukları üzerinden kendini tanımlayan birey, gerçek benliğiyle bağ kurma fırsatını kaybedebilir.
Tüketim Döngüsünden Çıkış Mümkün mü?
Winnicott’un "gerçek benlik" kavramı, kişinin dış dünyanın beklentilerinden sıyrılarak, kendisi için anlamlı ve tatmin edici bir yaşam kurmasını ifade eder. Bu noktada, tüketim alışkanlıklarını sorgulamak önemli bir adımdır. Burada mesele sadece "daha az almak" değil, alınan şeyin anlamını, kaynağını ve üretim sürecini de dikkate almaktır.
Bilinçli Tüketim: Sosyal ve Duygusal Bir Deneyim
Tüketim, yalnızca bir şeyler satın almak değil, aynı zamanda bir bağ kurma biçimi de olabilir. Büyük ve anonim markalar yerine, küçük üreticileri desteklemek, el emeğiyle üretilen ürünleri tercih etmek, üreticiyle doğrudan temas kurmak veya aynı üreticiyi tercih eden tüketicilerle ortak bir topluluk oluşturmak, tüketimi yalnızca maddi değil, sosyal ve duygusal bir deneyime dönüştürebilir.
Tüketimi Anlamlı Hale Getirmek
Aşırı tüketim ve görüntüye dayalı değer algısı, bireyin sahte benliğini beslerken, bilinçli tüketim, gerçek benlikle bağlantı kurmayı destekleyebilir. Tüketimi sadece bireysel bir doyum aracı olarak görmek yerine, üreticiyle, toplulukla ve emeğin kendisiyle bir bağ kurma fırsatı olarak değerlendirmek, kişinin kendini nesneler üzerinden tanımlamak yerine, ilişkiler ve anlamlı seçimler yoluyla inşa etmesini sağlayabilir.
Comments